Kooperatif, hizmet/ürün sağladığı topluluğun, toplumun sosyal faydasına odaklanmalı mıdır?
Şirketlerin merkezinde sermaye bulunur, sermayeye dayalı faaliyet gösterirler ve temel amaçları kâr elde etmektir. Kooperatifler ise ortak gayelerini gerçekleştirmek isteyen ortakların sahip olduğu ve ortakları tarafından işletilen, merkezine insanı yerleştiren girişimlerdir. Kâr amacı gütmezler. Ortaklarının gereksinimlerini karşılamak için kurulurlar. Ancak bu, kooperatiflerin başabaş noktasında çalıştığı ya da gelir ve/veya gelir fazlası elde etmelerinin yasak olduğu anlamına gelmez. Burada kastedilen, birincil amaç olarak kâr elde etmek için faaliyette bulunulmamasıdır. Bir kooperatif finansal sürdürülebilirliği sağlamak, ortaklarına hizmet verebilmek için harcamalarını karşılayacak ve büyümesini garanti edecek yeterli geliri üretmek zorundadır. Bu açıklamalar, kooperatiflerin “her ne pahasına olursa olsun daha çok kâr” dürtüsüne dayanan kapitalist üretim ve birikim biçimi içerisinde farklı bir konumda olduğunu gösteriyor. Kooperatifçilikte, kâr/risturn üyelerin ihtiyaç ve refahları için bir araçtır. İnsana, çalışanlara rağmen sermaye birikimi, amaç olmaz. Para ve gücün küçük bir kesimin elinde toplandığı, kitlesel işsizlik ve yoksulluğun derinleştiği toplumlar ve kapımıza dayanan ekolojik felaketlerin tehdidi altındaki insanlık günümüzü önemli ölçüde tanımlamaktadır. İşbirliği ve dayanışma üzerinden ilişki kurulan, sermaye birikimi yerine toplumsal ilkelere bağlı kalan ve doğayı gözeten kooperatifler daha yakından incelenmeyi hak ediyorlar.
Kaynaklar :
https://sosyalekonomi.org/kooperatiflerin-sirketlerden-farki/